Tahammülsüzlük Yaşlılıktan Mı?

Nasıl dayanıyorsunuz bunca şeye nolur akıl verin!

Hamuş Melike
2 min readDec 4, 2021

--

Ne yaparsam yapayım içimde biriken öfkeyi ve üzüntüyü atamıyorum. Arınamıyorum üzerime yapışan şeylerden. Sonra herkes gibi pes ediveriyorum, halının altına süpürmek de uzun süreli çözüm olmuyor, en ufak rüzgarda ağzım gözüm toz duman oluyor. Öksüre öksüre öleceğim bir gün.

Sağa sola bakıyorum bir şekilde devam ediyor her şey ama ben edemiyorum, ben kitlenip kalıyorum. Şaşkınlık içinde seyrediyorum insanların her şeyi normalleştirip devam edişini. İnsanlar devam ediyor! Çünkü başka yol yöntem bilmiyorlar ama devam etmek, her zaman ilerlemek anlamına gelmiyor. Dışardan baktığımda kendime evet devam etmiş her şeye rağmen ama çakılıp kalmış bir gıdım ilerleyememiş derim.

İlerlemek içimden geliyor bazen ama saman alevi gibi. Hayatı anlamaya çalışırken hem koşup hem yemek yiyip hem insanları idare edip hem para kazanmak zorunda olmak çok garip gelmiyor mu size de? Sürekli bir koşturmaca. Her sabah marmaraya yetişmek için minibüs peşinde koşuyorum. Marmaray 15 dakikada bir kalktığı için yetişmek zorundayım eğer marmarayı kaçırırsam metroyu da kaçırırım ve işe en az yarım saat geç kalırım. Marmaraya koş, metroya koş. Hızlı adımlarla işe yürürken bir şeyler atıştır. Bu rutin bedenimi yoruyor. Stres, yoğunluk derken midem yine isyan bayrağını çekiyor ve ben sancılar içinde tüm bu telaşeye devam etmek zorundayım. Evet doğru söylüyorlar, dünya hassas kalpler için cehennem. Keşke umursamaz biri olsaydım. Aman deyip geçseydim her şeye. Her şey üstümde kalmak zorunda mı? Her şeyden kendimi sorumlu tutmak ve acı çekmek zorunda mıyım? Uyku sorunları da baş göstermeye başladı çoktan. Yıldım yani anlayacağınız. Elime kitap alıyorum ama doymak için yemek yer gibiyim, kafayı dağıtmak için okuyorum. Kitap okumaktan bile zevk alamaz mı insan? Yok, hiçbir şey beni mutlu etmiyor. Haftaya doğum günüm, çocukluğumdaki gibi bu doğum günümde de vasiyetimi yazayım, bulunsun bari el altında.

Bana iyi gelen tek şey, bu satırlarımı okuyan ve beni anlamak için zaman ayıran siz değerli okuyucular. Eğer bu yazımı okuyorsanız bana ulaşın biraz konuşalım, bundan güzel bir doğum günü hediyesi olamaz bana. 12 Aralık’tan önce yazın lütfen, bekleyeceğim. Cam kenarında postacıyı bekler gibi bekleyeceğim.

melike.hamus@gmail.com

Sevgiyle, umutla, şiirle kalın.

Hoşça kalın.

Sevgiler,

hamuş…

--

--

Hamuş Melike

Kendini ve hayatı anlamak için okuyan, yazan biri. Türkçe Yayın Genel Yayın Yöneticisi https://www.linkedin.com/in/parlakkilic-melike/